Wednesday, August 8, 2012
Karpuzun faydalari saymakla bitmiyor
Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi olan karpuzun sayısız faydalari var
Samsun Devlet Hastanesi Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, karpuzun yüzde 95'inin sudan oluşmasından dolayı bedeni temizleyici bir özelliği bulunduğunu söyledi.
Karpuzun böbrekleri çalıştırdığını, idrar söktürdüğünü, böbreklerdeki üre ve ürat tuzlarını temizlediğini ifade eden Dr. Dinççağ, ayrıca kum ve taştan yakınanların da karpuzu es geçmemesi gerektiğini söyledi.
Karpuzun B ve C vitamini içerdiğini belirten Dr. M. Emin Dinççağ, "Az miktarda da olsa barındırdığı 'likopen' Maddesi kalbi enfarktüs ihtimaline karşı koruyor. Karpuzun bu özelliklerinden yararlanmak için yemeklerden çok önce, mide boşken tüketmek gerekiyor. Çünkü yemek sonrasında yendiğinde sindirim güçlüğü yaşanabiliyor. Yüksek miktarda lif içeren karpuzun kalorisi de düşüktür. İlginç olan, karpuzun besin değerinin diğer birçok besinde olduğu gibi kabuğunda saklı olması. Bu nedenle olabildiğince kırmızı etli kısmın altındaki beyazımsı kısmı tüketilmeli.
Karpuz bol miktarda C vitamini ve antioksidan özelliğiyle çeşitli Kanser türlerine karşı etkili olan beta karoten içerir. İçerdiği yüksek potasyum kalp fonksiyonlarının ve kan Basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini düzenler ve Bağırsak Kanserini önlemede de rol oynar. Karpuz çekirdekleri de içinde bulunan cucurbocitrin adlı maddeyle kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Yağ ve kolesterol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri vardır" dedi. (İHA)
Ramazan’da oruç tutanlar dikkat! sagliginiza dikkat...
Ramazan’da oruç tutanlar dikkat!
Uzun süreli açlık kronik hastalıkları kötüleştiriyor!
Herkes oruç tutabilir mi? Kimlerin oruç tutmaması, hangi hastalığı olanların oruç tutarken dikkatli olması gerekiyor? Ramazan ayını, sağlığımızı tehlikeye atmadan nasıl geçirebiliriz? Medipol Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hale Handan Sarıkaya sağlıklı bir Ramazan geçirmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Ramazan ayında sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek çok önemli. Kronik hastalıklar başta olmak üzere bazı hastalıkları olan kişilerin oruç tutması sağlık açısından son derece zararlı olabilir ve ısrarcı olunursa hayati tehlike arz eden durumlarla karşılaşılabilir.
Medipol Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hale Handan Sarıkaya, oruç tutması kesinlikle doğru olmayanların başında hipoglisemisi olanlar ve yoğun insülin kullananların geldiğini söyledi. Sarıkaya konuyla ilgili şunları söyledi: “Şeker hastalarının düzenli beslenmesi tedavinin sürekliliği açısından çok önemlidir. Uzun süreli açlıklar kan şekerinde ani düşmelere dolayısıyla en çok korktuğumuz hipoglisemi krizlerine yol açabilir. İnsülin kullanmayan ancak şekeri kontrolsüz seyreden şeker hastalarının da oruç tutması tıbben sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Uzun süreli açlık sonrası düşen kan şekeri iftarda kontrolsüz ve çoğu zaman aşırı miktarda ve hızlı yenilen yemek sonrası ani yükselir, buna bağlı olarak vücut, kan şekerini dengelemek için fazla miktarda insülin salgılar. Bunun sonucunda kan şekeri ani düşer ve kişi kendini halsiz hisseder, uyku hali olur, terleme, çarpıntı, bulantı, baş dönmesi gibi şikayetler gelişir. İnsülin salgısındaki bu ani iniş çıkışlar şeker kontrolünü zorlaştırır.”
Diyabetikler dışında kronik akciğer, böbrek, karaciğer, kalp hastalıkları olanlar, kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar, kalp damak tıkanıklığı olan ve by-pass geçirenlerin de oruç tutmasının önerilmediğini söyleyen Dr. Hale Handen Sarıkaya, uzun süreli açlığın kronik hastalıkları kötüleştirdiğini ve organ bozukluklarını arttırması nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Sarıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Kemoterapi ve radyoterapi gören kanser hastalarının, Parkinson ve epilepsi gibi nörolojik hastalıkları olanların oruç tutması tıbben doğru olmaz.
Sahurda ve iftarda yenilenlere dikkat!
Gastrit ve reflü gibi mide rahatsızlıkları olanların açlık sırasında mide asidinin artmasına bağlı olarak şikayetleri artacaktır. Sahurda ve iftarda özellikle sorunu arttıracak asitli içecekler, acılı baharatlı ekşi yiyecekler, kahve kola gibi içeceklerden uzak kalıp daha hafif lifli gıdalarla az, yavaş ve iyi çiğneyerek beslenirlerse ve mutlaka bir mide koruyucu tedavi alırlarsa ramazanı daha rahat geçirebilirler.”
Hamileler ve emziren annelerin, ergenlik dönemine kadar olan çocukların oruç tutmasını önermemek gerektiğini vurgulayan Dr. Sarıkaya, ayrıca kronik hastalığı olanların sağlıklı bir Ramazan geçirmek için hekime danışmadan oruç tutmaya karar vermemeleri gerektiğine de dikkat çekti.
Uzun süreli açlık kronik hastalıkları kötüleştiriyor!
Herkes oruç tutabilir mi? Kimlerin oruç tutmaması, hangi hastalığı olanların oruç tutarken dikkatli olması gerekiyor? Ramazan ayını, sağlığımızı tehlikeye atmadan nasıl geçirebiliriz? Medipol Üniversitesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hale Handan Sarıkaya sağlıklı bir Ramazan geçirmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Ramazan ayında sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek çok önemli. Kronik hastalıklar başta olmak üzere bazı hastalıkları olan kişilerin oruç tutması sağlık açısından son derece zararlı olabilir ve ısrarcı olunursa hayati tehlike arz eden durumlarla karşılaşılabilir.
Medipol Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hale Handan Sarıkaya, oruç tutması kesinlikle doğru olmayanların başında hipoglisemisi olanlar ve yoğun insülin kullananların geldiğini söyledi. Sarıkaya konuyla ilgili şunları söyledi: “Şeker hastalarının düzenli beslenmesi tedavinin sürekliliği açısından çok önemlidir. Uzun süreli açlıklar kan şekerinde ani düşmelere dolayısıyla en çok korktuğumuz hipoglisemi krizlerine yol açabilir. İnsülin kullanmayan ancak şekeri kontrolsüz seyreden şeker hastalarının da oruç tutması tıbben sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Uzun süreli açlık sonrası düşen kan şekeri iftarda kontrolsüz ve çoğu zaman aşırı miktarda ve hızlı yenilen yemek sonrası ani yükselir, buna bağlı olarak vücut, kan şekerini dengelemek için fazla miktarda insülin salgılar. Bunun sonucunda kan şekeri ani düşer ve kişi kendini halsiz hisseder, uyku hali olur, terleme, çarpıntı, bulantı, baş dönmesi gibi şikayetler gelişir. İnsülin salgısındaki bu ani iniş çıkışlar şeker kontrolünü zorlaştırır.”
Diyabetikler dışında kronik akciğer, böbrek, karaciğer, kalp hastalıkları olanlar, kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar, kalp damak tıkanıklığı olan ve by-pass geçirenlerin de oruç tutmasının önerilmediğini söyleyen Dr. Hale Handen Sarıkaya, uzun süreli açlığın kronik hastalıkları kötüleştirdiğini ve organ bozukluklarını arttırması nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Sarıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Kemoterapi ve radyoterapi gören kanser hastalarının, Parkinson ve epilepsi gibi nörolojik hastalıkları olanların oruç tutması tıbben doğru olmaz.
Sahurda ve iftarda yenilenlere dikkat!
Gastrit ve reflü gibi mide rahatsızlıkları olanların açlık sırasında mide asidinin artmasına bağlı olarak şikayetleri artacaktır. Sahurda ve iftarda özellikle sorunu arttıracak asitli içecekler, acılı baharatlı ekşi yiyecekler, kahve kola gibi içeceklerden uzak kalıp daha hafif lifli gıdalarla az, yavaş ve iyi çiğneyerek beslenirlerse ve mutlaka bir mide koruyucu tedavi alırlarsa ramazanı daha rahat geçirebilirler.”
Hamileler ve emziren annelerin, ergenlik dönemine kadar olan çocukların oruç tutmasını önermemek gerektiğini vurgulayan Dr. Sarıkaya, ayrıca kronik hastalığı olanların sağlıklı bir Ramazan geçirmek için hekime danışmadan oruç tutmaya karar vermemeleri gerektiğine de dikkat çekti.
benim cennetim
Yüreğiniz sanki benim cennetim
Ah bir bilsem nasıl artar sevincim
Belki de siz sağımda ki o melek
Ve de sahip olduğum tek servetim
Ali Riza Etiz
Subscribe to:
Posts (Atom)