Sunday, August 12, 2012

Atla Ne Konuştu?


Atla Ne Konuştu?

Asıl adı Mustafa olan İncili Çavuş, Nasrettin Hoca'dan sonra en büyük Türk fıkra kahramanlarından biridir.

İncili Çavuş unvanını, Padişah IV. Murat'ın başlığına takdırdığı inciden almıştır. Şakacılığı ve hazır cevaplığıyla tanınmış olan İncili Çavuş, İran'a elçi olarak gönde­rilmişti Hediyelerle ve bir heyetle birlikte İran Şahı'nı ziyaret edip gerekli görüşmelerde bulunarak İran'daki programı tamamlamıştı. Artık İstanbul'a dönülecekti.

İran Şahı, Türk elçilik heyetine görkemli bir uğurlama töreni hazırlatmış, ileri gelenleri ve halkı toplatmıştı.

İncili Çavuş’a bir at hediye etmiş ve: "Bu küheylan benim sana hediyemdir. Yolculuk esnasında binersin.” demişti. Ama bu hu öyle bir attı ki; uyuz mu uyuz, cılız mı cılız, zayıf mı zayıf. Üf desen yıkılacak. Ayakta zor duracak kadar yaşlı.

İncili Çavuş adeta kendisiyle alay edilircesine böyle bir at hediye edilmesi karşısında bozulmuş, ama bozuntuya vermeden ağzını atın kulaklarına götürerek bir şeyler söylemiş. Sonra da kulaklarını atın ağzına götürerek bir süre dinlemiş ve basmış kahkahayı.

Başta Şah olmak üzere vezirler ve halk, şaşkın şaş­kın bu manzarayı izledikten sonra Şah sormuş:

-Atla ne konuştun? Sen ata ne dedin? At sana nesöyledi ki, böyle kahkahayla gülersin?

İncili Çavuş şöyle demiş:

-Ben ata sordum: Ey ruhumun ruhu! Tanır mısın Hz. Nuh'u?"

Şah: 

-Eee! At ne dedi? deyince,

İncili Çavuş:

-Valla, at bana şöyle dedi:

Nuh da ne ki be gardaş Sırrımı kimseye etme faş

Ben Hz. Adem'e taş taşımışam, taş."

No comments:

Post a Comment