Friday, August 24, 2012

Körlüğe karşı yeni umut


26 Temmuz 2012 - 16:44

Körlüğe karşı yeni umut
Işığa duyarlı kimyasal maddelerin enjekte edilmesi yoluyla kör farelerin yeniden görmesi sağlandı

 ABD’li bilim adamları, ışığa duyarlı  kimyasal maddeler enjekte ederek kör farelerin yeniden görmesini sağladı.

Nöron dergisinde çıkan rapora göre, tavuk karası ve makula dejenerasyonu  gibi körlüğün en fazla görülen türlerine karşı yeni bir umut ışığı doğdu.  Berkeley California Üniversitesi Moleküler ve Hücre Biyolojisi Bölümü  Nörobiyologu ve projenin baş araştırmacısı Prof. Richard Kramer, AAQ adındaki  kimyasal maddenin, retina çevresindeki hücreleri tekrar ışığa duyarlı hale  getirdiğini ve vücuda enjekte edildiği için mikroçip implantasyonu veya kök hücre  nakli gibi ameliyat yöntemleri gerektirmediğini bildirdi.

Kramer, körlüğe karşı bulunan yeni tedavi yöntemi sayesinde, hastanın maddeyi istediği dozda alabileceğini, diğer ilaçlarla birlikte kullanabileceğini,  sonuçları beğenmediği takdirde kullanmayı kesebileceğini, kısacası körlüğe karşı  yeni bir dönemin başlayabileceğini söyledi.

Bir çipin ameliyatla hastaya nakledilmesinden sonra çalışmaması halinde  geri dönüşün olamayacağını hatırlatan Kramer, geliştirdikleri kimyasallar  sayesinde bu durumun değiştirilebileceğini belirtti.

Uzmanlar, verilen kimyasalların fareleri ne derece tedavi ettiği  konusunda kesin verilere sahip olmadıklarını, ama farelerin gözbebeklerinde ışığa  karşı tepki oluştuğunu tespit ettiklerini açıkladı.

Washinghton Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı olan ve  proje ekibinde yer alan Dr. Russell Van Gelder, genetik mutasyonlu kör farelerin  gözlerinin bu deney sırasında açıldığını ve bunun göz tedavisinde önemli bir  gelişme olduğunu kaydetti.

Bu maddenin güvenli olup olmadığı ve insanlarda kullanılıp  kullanılamayacağı konularında araştırmaların sürdüğünü belirten Dr. Van Gelder,  maddenin retinadaki duyarlılığı geri getirdiğini kanıtladıklarını ve geliştirilme  çalışmalarının devam edeceğini sözlerine ekledi
.
milliyet haber,

No comments:

Post a Comment