Tıptaki Gelişmeler / Tükürüğünü ver geleceğini öğren!
by Nazan Saatci ve Dostlari on Thursday,20,2012 at 11:46am ·
Tükürüğünü ver geleceğini öğren!
Tükürük örneği alınarak yapılan analizle kişinin ilaç alerjisi, hangi ilaçtan hangi dozda alması gerektiği, kendisi için doğru diyetin ne olduğu ve hangi sporu yaparsa zayıflayabileceğini tespit etmek mümkün
Günlük hayatımızda “Saçım babamınki gibi düz”, “Ailede bir tek benim gözlerim mavi, o da annemin anneannesinden miras”, “Tüm sülalem şişman ben de nasibimi almışım” cümlelerini sık duyarız. Bu nitelendirmeler, artık testlerle kanıtlanabilir. Çünkü son 10 yılda genetik alanındaki gelişmeler, insan DNA’sının ayrıntılı röntgenini çekiyor.
Genetik biliminde son 10 yılda baş döndürücü gelişmelerin yaşandığını vurgulayan Nova, bazı bilimadamlarının 100 yaşındaki kişilerle, bu yaşı aşanları inceleyerek uzun bir ömür sürmelerinin ayrıntılarını araştırdığını açıkladı. Bu araştırmalar sonucunda ilginç bir bulguya ulaşıldığının altını çizen Nova, şunları söyledi: “Bilimadamları 115 yaşında iki kişinin DNA analizini yaptı. Elde edilen bulgu, heyecan vericiydi çünkü bu iki kişinin DNA’sında diğer insanlarınkine benzemeyen dört bin şifre değişikliği taşıdıkları tespit edildi. Şimdi insanların uzun süre yaşamasında, araştırmada bulunan dört bin değişikliğin rol oynayıp oynamadığı üzerine çalışmalar yapılıyor. Bir başka araştırmadaysa insanları hangi hastalıkların hızlı yaşlandırdığına bakılıyor. Ve böylece yaşlanmanın önüne geçmenin mümkün olup olmadığına cevap aranıyor. Bu sayede ya ömrü uzatacak faktörler bilinip ona uygun yaklaşımlar geliştirilecek ya da ömrünü kısaltan etkenler bulunarak bunların ortadan kaldırılması için teknikler geliştirilecek.
Kişiye özel tedavi Bir insanda 25 bine yakın gen bulunuyor. Araştırmalara göre, sağlıklı hastalık yapabilen 40-100 gen var. Genetik bilimi klasik tıbbın yerine talip değil. Aksine, mevcut tedavilere yardımda bulunuyor.
Son yıllarda sağlıkta bazı trendler gündeme geldi. Bunlardan biri de nüfus yaşlandıkça tıbbi bakımı kişiselleştirmek gerektiği. Kişiye özel tedaviye doğru ilerliyoruz. Örneğin bir ilaç, bir hastada çok iyi etki ederken, bir başkasında işe yaramıyor. Genetik testler yardımıyla biz en doğru ilacın, en doğru dozda verilmesine imkan yaratıyoruz. Araştırmalara göre, ilaçların yüzde 50’si etkisiz kalıyor. ABD’de giderek daha çok sayıda ilacın etiketinde ‘Bu ilacı alacaksanız genetik test yaptırmalısınız ya da yaptırmanız önerilir’ yazıyor. Bu sayede kişinin aldığı ilaçtan en yüksek derecede faydalanmasını amaçlıyoruz.”
Sağlık masraflarını azaltıyorGenetik testlerin amaçlarından biri de ülkelerin sağlık alanında yaptığı büyük harcamalarda tasarruf etmelerini sağlamak. ABD’de kronik hastalıkların tedavisine önemli bütçeler ayrılıyor. Bu harcamaların yüzde 80’ini de yaşam tarzına bağlı hastalıklar oluşturuyor. Obezite, kalp, diyabet ve hipertansiyon gibi sorunlar, devlete mali oluşturuyor.Artık şirketler çalışanlarının beden kitle indeksini normal tutmak istiyor. Örneğin obezite sorunu olan bir çalışan, sağlıklı çalışanlara göre daha az işe geliyor. İşverenler de şirket çalışanlarının sağlığını korumak amacıyla genetik testleri yaptırmalarını sağlayarak, sigorta masraflarını azaltmaya çalışıyor.
25 bin
Bir insanda bulunan gen sayısı
Tükürük örneği alınarak yapılan analizle kişinin ilaç alerjisi, hangi ilaçtan hangi dozda alması gerektiği, kendisi için doğru diyetin ne olduğu ve hangi sporu yaparsa zayıflayabileceğini tespit etmek mümkün
Günlük hayatımızda “Saçım babamınki gibi düz”, “Ailede bir tek benim gözlerim mavi, o da annemin anneannesinden miras”, “Tüm sülalem şişman ben de nasibimi almışım” cümlelerini sık duyarız. Bu nitelendirmeler, artık testlerle kanıtlanabilir. Çünkü son 10 yılda genetik alanındaki gelişmeler, insan DNA’sının ayrıntılı röntgenini çekiyor.
- İnsan Genom Projesi’nin tamamlanmasıyla ortaya çıkan genetik testlerde, kişilerin DNA’sı analiz ediliyor. Böylece sağlık harcamalarında en üst sıraya yerleşen diyabet, hipertansiyon, kalp veobezite gibi kronik hastalıklara yatkınlık önceden belirlenebiliyor.
Genetik biliminde son 10 yılda baş döndürücü gelişmelerin yaşandığını vurgulayan Nova, bazı bilimadamlarının 100 yaşındaki kişilerle, bu yaşı aşanları inceleyerek uzun bir ömür sürmelerinin ayrıntılarını araştırdığını açıkladı. Bu araştırmalar sonucunda ilginç bir bulguya ulaşıldığının altını çizen Nova, şunları söyledi: “Bilimadamları 115 yaşında iki kişinin DNA analizini yaptı. Elde edilen bulgu, heyecan vericiydi çünkü bu iki kişinin DNA’sında diğer insanlarınkine benzemeyen dört bin şifre değişikliği taşıdıkları tespit edildi. Şimdi insanların uzun süre yaşamasında, araştırmada bulunan dört bin değişikliğin rol oynayıp oynamadığı üzerine çalışmalar yapılıyor. Bir başka araştırmadaysa insanları hangi hastalıkların hızlı yaşlandırdığına bakılıyor. Ve böylece yaşlanmanın önüne geçmenin mümkün olup olmadığına cevap aranıyor. Bu sayede ya ömrü uzatacak faktörler bilinip ona uygun yaklaşımlar geliştirilecek ya da ömrünü kısaltan etkenler bulunarak bunların ortadan kaldırılması için teknikler geliştirilecek.
Kişiye özel tedavi Bir insanda 25 bine yakın gen bulunuyor. Araştırmalara göre, sağlıklı hastalık yapabilen 40-100 gen var. Genetik bilimi klasik tıbbın yerine talip değil. Aksine, mevcut tedavilere yardımda bulunuyor.
Son yıllarda sağlıkta bazı trendler gündeme geldi. Bunlardan biri de nüfus yaşlandıkça tıbbi bakımı kişiselleştirmek gerektiği. Kişiye özel tedaviye doğru ilerliyoruz. Örneğin bir ilaç, bir hastada çok iyi etki ederken, bir başkasında işe yaramıyor. Genetik testler yardımıyla biz en doğru ilacın, en doğru dozda verilmesine imkan yaratıyoruz. Araştırmalara göre, ilaçların yüzde 50’si etkisiz kalıyor. ABD’de giderek daha çok sayıda ilacın etiketinde ‘Bu ilacı alacaksanız genetik test yaptırmalısınız ya da yaptırmanız önerilir’ yazıyor. Bu sayede kişinin aldığı ilaçtan en yüksek derecede faydalanmasını amaçlıyoruz.”
Sağlık masraflarını azaltıyorGenetik testlerin amaçlarından biri de ülkelerin sağlık alanında yaptığı büyük harcamalarda tasarruf etmelerini sağlamak. ABD’de kronik hastalıkların tedavisine önemli bütçeler ayrılıyor. Bu harcamaların yüzde 80’ini de yaşam tarzına bağlı hastalıklar oluşturuyor. Obezite, kalp, diyabet ve hipertansiyon gibi sorunlar, devlete mali oluşturuyor.Artık şirketler çalışanlarının beden kitle indeksini normal tutmak istiyor. Örneğin obezite sorunu olan bir çalışan, sağlıklı çalışanlara göre daha az işe geliyor. İşverenler de şirket çalışanlarının sağlığını korumak amacıyla genetik testleri yaptırmalarını sağlayarak, sigorta masraflarını azaltmaya çalışıyor.
25 bin
Bir insanda bulunan gen sayısı
No comments:
Post a Comment