ADAM ARIYORDU ONU…VE HAYATI BOYUNCA DA ARAYIP DURDU
by Nazan Saatci ve Dostlari on Tuesday, April 10, 2012 at 5:56pm ·
ADAM ARIYORDU ONU…VE HAYATI BOYUNCA DA ARAYIP DURDU
Adam dua etti Rabbine, “Bir evim olsa” dedi. “Cok mutlu olurdum. Bana ait bir ev, pencerelerinde çiçekli perdeleri olan, bacasından duman tüten bir güzel ev…”
Adamın bir evi oldu ama adam tatmin olmadı…”Bu ev çok bos” dedi. “Böyle mutlu olamam, bir kadınım olmalı. Bu eve perdeleri elleriyle dikecek, bana yemekler pişirecek beraberce hayati paylaşacağım bir kadınım olmalı, bu ev çok bos…”
Adamın bir kadını oldu. Evlendi ama mutlu olmadı. “Mutsuzum” dedi ellerini açıp yine…” Bir çocuğumuz bile yok. Halbuki simdi biliyorum…beni mutlu edecek şey aslında bir çocukmuş, ne kadar yanılmışım.”
Adamın bir çocuğu oldu ama adam yine mutlu olmadı.
“Mutluluk çocuk sahibi olmakla bitmiyormuş” dedi kendi kendine. “Simdi daha çok endişeliyim, mutlu değilim. Ona iyi bir gelecek veremedikten sonra nasıl mutlu olabilirim”. Ellerini kaldırdı ve dua etti. “Ona iyi bir gelecek istiyorum Allah’ım.” “Onun için daha çok kazanmalıyım, o zaman mutlu olurum.”
Mevla’sı duydu sesini. Adam dişini tırnağına kattı ve daha çok çalıştı, daha çok para kazandı, daha iyi bir gelecek hazırladı çocuğuna ve sonradan doğacak olan çocuklarına. Ama birde baktı ki zaman ilerlemiş, yas geçmiş. “İyi görünmüyorum” dedi adam aynaya bakarken. “Ne kadar yaşlı ve yorgunum, hastayım da… çok mutsuzum, genç olsaydım yeniden eminim mutlu olurdum ama bu dileğim kabul olmaz…artık genç olamam ki…artık mutlu da olamam. Mutlu olmak için ne çok şeye ihtiyacım varmış, onlara kavuşamayacağımı biliyorum, bu yüzden ihtimalsizliklerden bir mutluluk yaratmalıyım kendime…
Adam mutluluğun ne olduğunu bilemeden, kendisine verilen her şeye rağmen mutsuz bu dünyadan göçüp gitti.
Siz bu hikayedeki gibi hayatinizi karamsar yaşamayın. Ömrünüzü mutluluk arayarak geçirmek yerine, onu yaratmayı deneyin. Siz mutluluğu; güneşin sıcacık ışınlarında, lapa lapa yağan karda, yeni açmış tomurcuklarıyla etrafı pespembe süsleyen bahar dallarında, rengârenk kurumuş sonbahar yapraklarında, cıvıl cıvıl öten kus seslerinde ve bütün mevsimlerde hissedin. Aslında sahip olduğunuz her şeyin, nefes alabilmenin bile bir mutluluk olduğunu, şükretmenin bir erdem olduğunu unutmayın. Paylaşmanın sevinçler yaratacağını, yardım etmenin yüreğinizi kabartıp sizi mutlu kılacağını bilin. Başkalarının mutlu olması için yapacağınız her iyiliğin size mutluluk olarak geri döneceğini aklınızdan hiç çıkarmayın.
Sevgili dostlarım gelin siz, hayatin sizin için hazırladığı o büyülü mucizelere açık olun. Mutluluğun sadece yürekte hissedilen ve maddiyatla hiç bir ilgisi olmayan bir hal olduğunu kabul edin ve bu ışık doğrultusunda hayatınıza yeniden başlayıp çok da geç olmadan, önünüzden kayıp geçmekte olan mutluluklarınızı yakalayın.
Nazan Saatci31 Ocak 2011/ U.S.A
No comments:
Post a Comment