BUNDADA BIR HAYIR VARDIR
by Nazan Saatci ve Dostlari on Wednesday, February 15, 2012 at 12:28pm ·
BUNDADA BIR HAYIR VARDIR
Bir zamanlar Afrikadaki bir ülkede hüküm süren bir kral varmış. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazmış. Nereye gitse onu da beraberinde götürürmüş.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylermiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıkmışlar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyormuş. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yapmış ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patlamış ve kralın başparmağı kopmuş. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söylemiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırmış:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırmış.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyormuş. Yamyamlar onları ele geçirmişler ve köylerine götürmüşler. Ellerini, ayaklarını bağlamışlar ve köyün meydanına odun yığdmışlar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağlamışlar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlarmış ki, kralın başparmağının olmadığını farketmişler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyormuş. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlarmış. Bu korkuyla, kralı çözüp salıvermişler. Diğer adamları ise pişirip yemişler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman olmuş.Hemen zindana koşmuş ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlatmış.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık vermiş arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne diyorsun ALLAH aşkına?" diye hayretle bağırmış kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir."
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."
Bir zamanlar Afrikadaki bir ülkede hüküm süren bir kral varmış. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazmış. Nereye gitse onu da beraberinde götürürmüş.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylermiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıkmışlar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyormuş. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yapmış ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patlamış ve kralın başparmağı kopmuş. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söylemiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırmış:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırmış.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyormuş. Yamyamlar onları ele geçirmişler ve köylerine götürmüşler. Ellerini, ayaklarını bağlamışlar ve köyün meydanına odun yığdmışlar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağlamışlar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlarmış ki, kralın başparmağının olmadığını farketmişler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyormuş. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlarmış. Bu korkuyla, kralı çözüp salıvermişler. Diğer adamları ise pişirip yemişler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman olmuş.Hemen zindana koşmuş ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlatmış.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık vermiş arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne diyorsun ALLAH aşkına?" diye hayretle bağırmış kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir."
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."
BUNDADA BIR HAYIR VARDIR
by Nazan Saatci ve Dostlari on Wednesday, February 15, 2012 at 12:28pm ·
BUNDADA BIR HAYIR VARDIR
Bir zamanlar Afrikadaki bir ülkede hüküm süren bir kral varmış. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazmış. Nereye gitse onu da beraberinde götürürmüş.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylermiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıkmışlar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyormuş. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yapmış ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patlamış ve kralın başparmağı kopmuş. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söylemiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırmış:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırmış.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyormuş. Yamyamlar onları ele geçirmişler ve köylerine götürmüşler. Ellerini, ayaklarını bağlamışlar ve köyün meydanına odun yığdmışlar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağlamışlar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlarmış ki, kralın başparmağının olmadığını farketmişler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyormuş. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlarmış. Bu korkuyla, kralı çözüp salıvermişler. Diğer adamları ise pişirip yemişler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman olmuş.Hemen zindana koşmuş ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlatmış.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık vermiş arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne diyorsun ALLAH aşkına?" diye hayretle bağırmış kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir."
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."
Bir zamanlar Afrikadaki bir ülkede hüküm süren bir kral varmış. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazmış. Nereye gitse onu da beraberinde götürürmüş.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylermiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıkmışlar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyormuş. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yapmış ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patlamış ve kralın başparmağı kopmuş. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söylemiş:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırmış:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırmış.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyormuş. Yamyamlar onları ele geçirmişler ve köylerine götürmüşler. Ellerini, ayaklarını bağlamışlar ve köyün meydanına odun yığdmışlar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağlamışlar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlarmış ki, kralın başparmağının olmadığını farketmişler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyormuş. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlarmış. Bu korkuyla, kralı çözüp salıvermişler. Diğer adamları ise pişirip yemişler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman olmuş.Hemen zindana koşmuş ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlatmış.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık vermiş arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne diyorsun ALLAH aşkına?" diye hayretle bağırmış kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir."
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."
No comments:
Post a Comment